Makyaj nasıl başladı?

Günümüzde kadınların yoğun ilgi duyduğu makyajın tarihi M.Ö. 130'lu yıllara kadar uzanmaktadır. Başlangıçta çeşitli dış etkenlerden korunmak, Tanrılara güzel görünmek gibi amaçlarla yapılsa da kullanılan malzemelerin gelişmesiyle sosyal statünün göstergesi haline gelmiştir.

Antik Çağ'da makyaj kadınların karşı cinsi etkilemesine ve bazı kadınsı hatları belirginleştirerek kendilerini daha çekici kılmalarına yardımcı oluyordu. Bu amaç için kullanılan ilk malzemeler genellikle doğada bulunan pigmentlerin çeşitli yağlarla karıştırılmasıyla elde ediliyordu. Yapılan araştırmalar Antik Mısır'da makyaj amacıyla on yedi farklı çeşit pigmentin kullanıldığını gösterse de bunlardan en yaygın olanlarının beyaz, kırmızı, turuncu ve yeşil gibi doğada sıkça rastlanan renkler olduğu görülmüştür.

Antik Mısır: Mağara Duvarlarına Resmedilen Makyaj

Antik Mısır'da duvar resimlerindeki figürlerin yüzlerinin makyajlı olduğunu görmek mümkün. Göz kapaklarının üzerine maden filizlerinin toz haline getirilmesiyle yapılan farlar uygulanmış, gözü çevreleyen kalın sürmeler çekilmişti. Gözler kadar dikkat çekmeyen ve yaygın olmayan rujlara da genellikle Kleopatra'nın resimlerinde rastlanmaktaydı. Kleopatra kendine özel üretilen aşıtaşı, bal mumu ve balık pulu gibi alt sınıfın ulaşamayacağı kırmızı rujunun yanında farklı tonlarda rujlar da kullanmaktaydı.

Rujlar genellikle üst sınıf insanlar tarafından tercih edilmekteydi. Bunun sebebi doğal etkenlerden koruma, kamufle etme gibi faydalar sağlamamasıydı.

Antik Yunan'da Makyaj

Antik Yunan'da yapılan makyaj Mısırlıların aksine daha sadeydi. Doğal görüntü tercih edildiği için pürüzsüz bir cilt ve hafif renklendirilmiş dudaklar tercih ediliyordu. Cildin açık renkli olması çok önemliydi. İstenilen kusursuz beyaz görünüme ulaşmak için oldukça zehirli bir madde olan fucus ve tebeşir tozundan oluşan pudralar kullanılmaktaydı.

Dudakları renklendirmek için de çeşitli meyve ve sebzeler, çiçekler, şarap kullanılırdı.

Antik Roma'nın Güzellik Standartları

Antik Roma'da da beyaz tenli olmak önemliydi. Beyaz tenli olmanın ayak işleriyle uğraşılmadığını gösterdiği için sosyal statünün bir göstergesi olduğuna inanılıyordu. Bunun için beyaz kurşun ve sirkeden yapılan zehirli bir madde kullanılmaktaydı.

İri gözler de önemli güzellik standartlarından biriydi. İstenilen iri gözlere ulaşılmak için sürmeler çekilirdi. Aynı zamanda uzun ve gür kirpikler de kadınların iffetli olduğu anlamına geldiği için yanık mantarla kadınlar kirpiklerine şekil verir ve onları boyarlardı.

İlk çağlardan günümüze çeşitli anlayışlar etrafında şekillenen makyaj estetiği bugün de kadın dünyasında istenilen görünüme ulaşmak için büyük bir ilgi görmektedir.